Ne Aramıştınız ?
  • Çalışma Saatleri : 10:00 ~ 19:00

CORONA (COVİD-19) SALGINI ÇOCUKLARIMIZI NASIL ETKİLEDİ?

Prof. Dr. Özgür YORBIK

Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uzmanı

Aralık 2019 tarihinde Çin’in Vuhan şehrinde başlayan Corona salgını hızla bütün dünyaya yayıldı. Corona’ya bağlanan milyonlarca ölüm oldu. İnsanlar evlerine kapanmak zorunda kaldılar. Milyonlarca iş yerleri kapandı. Corona sadece ölümü getirmedi, ekonomiyi, sosyal yaşantıyı ve akıl sağlığını da vurdu. Bu yazıda coronanın çocuklarımızın akıl sağlığını, aile ve sosyal yaşantısını nasıl etkilediğini anlatmaya çalışacağım. Yazdıklarım, bilimsel bir araştırma sonucundan çok gözlem ve tecrübelerimle sınırlı olacaktır.

Dar alanlarda yaşamak zorunda kaldılar

Evlere kapanma ile birlikte çocuklarımızın hareket özgürlüğü büyük oranda engellendi ve uyarandan daha yoksun kaldılar. Beyin gelişiminde uyaran son derece önemlidir. Uyaransızlık kaygı ve depresyonu tetikleyebilir. Ayrıca, hayvan ve insan çalışmaları dar alanlarda yaşamın öfke ve saldırganlığı tetiklediğini göstermiştir.

Öfke patlaması arttı

Corona salgını döneminde, öfke patlamasının artmasının pek çok nedeni olabilir. Örneğin, uyaran eksikliği, dar alanda yaşama, deşarj olacak ortamı elde edememe, şiddet içerikli bilgisayar oyunlarına, videolara ve filmlere daha çok maruz kalma, başarı beklentisi yüksek olan ailelerin çocuklarına yaptıkları baskı ilk akla gelenlerdir… Öfke patlamasının artmasının yanında, karşı gelme ve aile içi çatışmanın da arttığı söylemek de yarar var.

Bilgisayar oyun bağımlılığı arttı

Evde çocuk ve gençlere hitap eden aktivite sayısı sınırlı olduğundan, bilgisayar oyunlarına ve sosyal medyaya yönelimde önemli bir artış oldu. Bu durum “sorun çıkarmadıkları ve sessiz kaldıkları için” ebeveynlerin de bir parça işine geldi… Birçok aile için sonuç, çok dramatikti: çocuk(ların) da bağımlılık gelişti. Bu bağımlılıkları sonucunda, ders dinlerken bile oyun oynayan, oyuna harcamak için babaların ceplerinden para aşıran, ders çalışma yerine oyunda vakit harcayan, uykusuz kalan, yiyeceklerini oyun masasına getirilmesini isteyen, ailesi ile çatışan, asosyal, duygusal ve sosyal olarak donuklaşmış, gece boyu uyumayan obez çocuklara dönüştüler. Büyük tuvaleti geldiği halde bilgisayar oyunu için yerinden kalkıp tuvalete gitmeyen ve altına yapan ilk veya ortaokul öğrencisi olgularım oldu.

Depresyon oranları arttı

Depresyon, uzun süren mutsuzluk, konuşmada, hareket etmede, enerjide, motivasyonda azalma, sosyal içe çekilme, konsatrayonda bozulma, olumsuz düşünce yapısı, uyku ve yeme alışkanlıklarında değişme ile kendini gösterir. Corona döneminde, uyaransız kalma, uzun süreli bilgisayar oyununda kalma, deşarj alanının sınırlılığı, hareketsizlik, dersleri takip de düşme ile birlikte anne baba baskısın artması, güneş görmeme, olumsuz düşünce yapısında arma gibi birçok nedene bağlı olarak çocukların depresyon oranlarında artış olabilir.

Kaygı oranları arttı

Kaygı, çocuklarda günlük olaylar hakkında çoğunlukla endişeli olma, bunaltıların (anksiyete) olması, sinirlilik, çabuk yorulma, kas gerginlikleri, bulantı kusma, uyku ve iştah değişiklikleri, konsantrasyonu sürdürmede güçlük ve hareketlilikte artma ile kendisini gösterir. Corona döneminde, ailelerin ve medyanın hastalıkla ilgili yoğun uyarısı, eve kapanma, uyaransız kalma, ölüm ve hastalık olgularının sürekli gündemde tutulması nedeniyle çocukların anne babayı kaybetme ve ölüm korkuları arttı ve kötü bir şey olacak düşüncesi yerleşti. Anne babası ile yatan çocuk sayısı hatırı sayılır şekilde arttı.

Obsesif kompulsif bozukluk arttı

Obsesyonlar, istenmeden gelen, bilinçli çaba ile kovulamayan, o kişiye rahatsızlık ve bunaltı veren ısrarcı düşünce, imge ve dürtülerdir. Kompulsyonlar, obsesyonları etkisizleştirmek için yapılan davranışlar veya zihinsel eylemlerdir. Örneğin ısrarcı şekilde elinin kirli olduğunu düşünme bir obsesyondur. Bu düşünmeden kurtulmak için tekrar tekrar elin yıkanması bir kompulsyondur. Corona döneminde stresin artması ve anksiyetenin artması, sürekli temizlik ve sağlıkla ilgili yapılan uyarılar obsesif kompulsif bozukluğun artışında etkili olabilir.

Karşı olma karşı gelme bozukluğu arttı

Karşı olma karşı gelme bozukluğu, çoğunlukla birçok şeye karşı gelme, erişkinlerle sık tartışmaya girme, çabuk sinirlenme, küskün ve negativist olma, erişkin kurallarına ve isteklerine uymak istememe, bilerek başkalarını kızdırma, yaptıkları için başkalarını suçlama, alınganlık, çabuk darılma, kincilik ve intikam alma isteği ile karakterize bir klinik tablodur. Dar alanda yaşama, uyaransız kalma, deşarj olamama, bilgisayar oyun bağımlılığı, şiddet içerikli görsel işitsel materyallere maruz kalma, erişkinlerin Corona dönemindeki çaresiz ve tutarsız tutumları karşı olma karşı gelme oranını arttırmış olabilir.

Motivasyonları düştü

Bir çok çocuk çevrimiçi (online) eğitime ayak uyduramadı. Konsantrasyonları düştü. Ders başarıları etkilendi. Rekabet ortamı azaldı. Ödev yapmada, derse katılmada ve dersi takip etmede boş vermişlik daha çok görüldü.

Sanat ve sporla uğraşan çocuk sayısı azaldı

Birçok aile bulaş korkusu nedeniyle çocuklarını sanat ve spor ile ilgili öğretim merkezlerine göndermediler. Bu alandaki gelişim, beceri ve vizyon azaldı.

Obezite oranları arttı

Eve kapanma hareketsizliği beraberinde getirdi. Bilgisayar oyunlarının, anksiyetenin artmasının ve depresyonun da olasılıkla obezite oranlarının artışına katkısı oldu.

Eğitimin kalitesi ve öğrenme oranları düştü

Çevrimiçi eğitimde, birçok öğretmen sınıfına hâkim olmada güçlük çekti. Derslerde çocukların bazıları kaçamak bilgisayar oyunu oynadı, sosyal medyada yazıştı. Derse giren çocuk sayısında azalma oldu. Çevrim içi eğitimin doğası gereği dersi takip etme oranları düştü. Ödevlerini tamamlayan çocukların sayısı azaldı. Öğretmenlerin ve ebeveynlerin çocuklardan beklentileri doğal olarak düştü.

Özgüvenleri düştü

Olasılıkla, evde kapalı kalma, sosyal yaşantının sınırlanması, bir şeyleri “yapmamış/yapamamış olma”, uyaransız kalma, olumsuz düşünce yapısı, hareketsizlik ve üretimsizlik nedeniyle çocuklar daha güvensiz, cesaretsiz ve girişimcilikten uzak hale geldiler.

Daha asosyal oldular

Sosyal motivasyonları olsa da, nerdeyse ilişki kumayı unutmuş gibi davranan çocuklar oldu. Sosyal alandaki utangaçlıkları arttı ve özgüvenleri düştü. Dışarı çıkmak istemeyen, bilgisayar oyununu sosyalliğe tercih eden bazı çocuklar oldu.

Uyku sorunları arttı

Geç yatan ve geç kalkan çocukların sayısında artma oldu. Olasılıkla, uyku bozukluklarının gelişimine özellikle bilgisayar oyunlarının ve hareketsiz bir yaşamın etkisi oldu.

Yaşamları üzerindeki kontrol duygusu azaldı

Olasılıkla, yakınlarını yitirme, medyadaki hastalık ve ölüm haberleri, yaşam tarzlarının değişmesi, uykudaki bozulmalar, öz güvenin düşmesi, öğrenme ve ders başarısındaki yetersizlikler çocukların yaşamları üzerindeki kontrol duygusunu azalttı. Kontrol duygusunun azalması, kaygı ve depresyona zemin hazırlaması beklenir.

Görüldüğü gibi corona salgını çocukların ve ailenin algısını, düşüncelerini, duygularını, eylemlerini, kısaca yaşamlarını ve yaşam tarzlarını önemli ölçüde olumsuz etkilemiştir. Bu alanda ailenin, okulun ve akıl sağlığı çalışanlarının ortak iş birliği ile uygun çözümler bulması elzemdir.

Bir yanıt yazın